Küreselleşme nedeniyle ticari faaliyetlerin daha da komplike olması, süreç ve hizmetlerin teknik yönden yeniden tasarımı ve dış kaynak kullanımı ile güdülenen kuruluşlar dinamik risk ortamına hâkim olmaya çalışmaktadır. Herhangi bir aksilik kuruluşun itibarı, dürüstlüğü, faaliyetleri ve ilişkileri üzerinde çok ciddi etkiler yaratabilir.
Kuruluşların içinde bulunduğu risk ortamı (risk landscape) kamu kurumları ve sanayi düzenleme kurumları tarafından hiç durmadan çıkarılan kurallardan dolayı daha da karışık hale gelmiştir (Sarbanes Oxley, Basel II, Kontrag vb). Bu durum her bir uyum ve risk kuralını yönetmek için tek başına, proje tabanlı bir yaklaşımı etkisiz ve yüksek maliyetli hale getirmiştir.